15 Aralık 2008 Pazartesi

Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmanin yollari



14 Şubat
Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmanin yollari
Erkan Topuz'dan onemli uyarilar Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmanin yollarini anlatti. Iste o carpici bilgiler...
Fox TV'Deki Dobra Dobra programina konuk olan Istanbul Universitesi Onkoloji Enstitusu Direktoru Prof. Dr. Erkan Topuz, yine onemli aciklamalar yapti.
Zaman zaman televizyon ekranlarinda halki kanser konusunda bilgilendiren Erkan Topuz, bugunku canli yayinda da kanser hastalarina seslenerek umitlerini hic kaybetmemeleri gerektigini belirtti ve son donemde kanser alaninda tiptaki gelismeleri anlatti:
"Hic bir zaman umitsiz olmayin. Ozellikle kadinlarda meme, yumurtalik, erkeklerde testis kanserleri icin de boyle. Mesela bobrek kanserlerinde hic umit yoktu eskiden. Simdi yeni bir ilac bulundu. Bobrek tumorlerinde sifa elde ediyoruz. Hem de hedefe yonelik sekilde. Karaciger kanserinde de yine bir ilac bulundu. Modern bir sekilde tedavi yapiyoruz. Her kanser turunde buyuk gelisme var. Beyin tumorlerinde bile...."
Prof. Topuz, bu aciklamalardan sonra halkin modern tiptaki gelismeleri dikkate almalari gerektiginin altini cizdi ve su onemli uyariyi yapti: "Demek ki modern tippi hic bir zaman birakmiyoruz. Kocakari ilaclarinin, sahtekarlarin, sarlatanlarin kol gezdigi bir ortamda. Ben televizyona ciktigimdan beri biraz sustular. SAKIN INTERNET KANALIYLA ILAC ALMAYINIZ! Tarim Bakanligi'nin kontrolunden gecmis ilaclari alalim eczanelerden. Ortalik sahtekar kayniyor."
ISTE PROF.DR.ERKAN TOPUZ'DAN CARPICI BILGILER VE UYARILAR
SEKER KANSERIN EN SEVDIGI GIDADIR -2020 yilinda 20 milyon belki daha fazla kisi kansere yakalanacak. Cunku cilginca bir artis var. Amerika'da 550 ton bocek ilaci topraga dokulmekte. Her bir bebege senede 2,5 kilogram ziraat ilaci dusmekte. Turkiye'de bu daha bilincsiz kullaniliyor. Onun icin 'Biz niye kanser oluyoruz?' demeyin. Iste bunlardan dolayi oluyoruz. Bizim Karadeniz'de findik veya diger tarlalari acmak icin zehir dokuyorlar. Bu zehirler suya geciyor ve bizim zavallilar sakir sakir o memba sulariyla zehirleniyorlar. Karadeniz ya da Antalya'daki yerler vs. Ciftcilerde beyin tumoru, lenfoma, losemi en cok goruluyor. Cunku ictigi suyla direk kanseri aliyor. Topraktaki dikenler bitsin diye oturup dibine zehir atmamalilar.
-Insanlar kendi kendini kansere hazirliyor. Dunya kansere canak tutuyor. Yani hepimizin kanser olmasi icin dunya ugrasiyor. Amerika dahil.
-Amerika'da kolaya, japon yemeklerine bile seker koyuyorlar. Cunku seker sismanlatiyor, doyurucu oluyor. Bu da obeziteye sebep oluyor. Obezite demek kanser demek. Seker demek, kanserin en sevdigi gida demek. Yani Amerika'li vatandasini korumuyor. Rahatina bakiyor. Millete ucuz beslenmeyi ve fastfoodu dayatiyor. Onun icin birinci sebep korunmak.
-Beyaz un, beyaz seker ve tuzdan kacinmak gerek. Tuzu kaya tuzu olarak cok az miktarda tercih etmeliyiz.
-Hic bir urunu devamli olarak kullanmayiniz. Mesela sulari 3 ayda bir degistiriniz. Ne olursa olsun hepsinde ufak bir karisim vardir. Kronik olarak aldiginiz bir sey uzun surede kanser yapar. Kaynatmakla alakasi yok. Daglardan tepelerden gelirken bu bitkisel ilaclarin icine karismasi olayi dogrudan dogruya farkli bir konuma getiriyor.
-Esmer ekmegin kabugunu yeyin. Kabugunda kanserden koruyan bir madde bulunur.
-Ornegin kuskonmaz, feslegen cok buyuk sifadir. Feslegeni salatalariniza atin, buyuk miktarda C vitamini vardir.
-Rezeneyi bol bol tuketin. Rezeneyle beraber, taze zencefil, nane ve bir elmayi birlestirip kati meyva sikacagindan cikarip yemeklerden once bir iki corba kasigi icerseniz sizi migde kanseri, ulser ve gastritten korur.
-Kemoterapi ve radyoterapi gorenler, kaynar suyun icine bir kahve kasigi kuru zencefil, papatya ve bir dilim limon koyup gunde 3 kupa tuketebilir. Bu karisim, agiz yarasina mani oluyor, radyoterapinin meydana getirdigi bazi yanmalara mani oluyor, kemoterapinin meydana getirdigi bulantiyi azaltir.
-Cemenin, tumor hucrelerini kuculttugu gorulmustur. Ayni zamanda domates salcasi, sarimsak, arnavut biberi (aci seviliyorsa) ve mesela tarhun gibi mucizevi bitkiler cektirilip bir dilim her gun ekmegin uzerine surerse kanserden kendisini korumus olur bir olcude.
-Kansere yakalanmadan evvel sut icmekte hic bir mahsur yok. Ama kansere yakalandiginda insanlar asiri miktarda sutlu gidalar almamali.
-Ailesinde meme kanseri olmasa bile 7-8 kadindan biri zaten bu hastaliga yakalaniyor. Meme kanserinden korunmak icin ve herhangi bir sekilde memede fibrokist ya da baska kist varsa keten tohumunu eksik etmeyecek, soya yagi, E vitamini, selenyumunu alacak (doktora danisarak almali) Ailede meme kanseri varsa kesinlikle hormonal ilac almayacak.
-Kolon kanserleri: Kabizlik kesinlikle cekmemeli. Bu tur hastalar havuc, ananastan buyuk fayda gorurler. Bu kisilere dogrudan meyva suyunu tavsiye etmiyorum. Direk meyvayi posali tuketmeliler. Kirmizi etten kacmali, tuzlu ve bekletilmis etler, sucuk, salam, sosis gibi yiyeceklerden ve fastfooddan kacmali.
-Normal pamuk kanserojendir. Ama dogal pamukta arpa bugday, fasulye, soya, mercimekleri cillendirsinler ve salatalarina katsinlar. Bu filizler kanserden korur ve bagisiklik sistemini guclendirir.
-Biberiye meme ve diger kanser turlerinde cok buyuk sifadir, depresyona da iyi gelir.Balkonunuza ekin, yasini salatalariniza atin, kurusunun da cayini yapin. Arnavut biberi cok sifalidir. Karahindiba, kuzukulagi, tere gibi bir cok faydali bitkiyi balkonlarda yetistirebilirsiniz .
-Keten tohumu tane olarak alip, kucuk bir kahve veya karabiber ogutucusunde ogutup her gun bir corba kasigi alinmali. Ama her iki uc gunde bir tazeleyin. Cok sifali. meme ve kolon prostat kanserinde ozellikle. Icinde onemli yaglar var. Ancak soya yagi ile keten tohumu meme kanserine yakalananlarda YASAK.
-Zeytin basli basina bir sifadir. Ama dikkat edin benzin veye yag ureten fabrikalardan teneke aliyor ve iclerinde zeytinyagi yapiyorlar. Bu cok tehlikeli ve kanserojen. Belli bir markayi ya da bildiginiz yerden aliniz. Bunlara bir de boya katiyorlar.
-Rahim agzi kanserinden korunmanin basinda havuc gelir. Kirmizi olan yiyecekler cok onemlidir. Kirmizi olan herseyin rahim kanserinde cok buyuk bir etkisi vardir. Dulavratotu, civanpercemi cayi miyom olusmasini yavaslatir. Her kadin yilda bir kez simir testi yaptirmali.
-Sakin sicak ya da kaynar suyla ya da meyva susuyla veya susuz bir sekilde hap yutmaya kalkismayin. Mutlaka suyla icin. Cunku bunlar yemek borusuna takili kaliyor, bir sure sonra ulser meydana getiriyor. Kronik ulser de zamanla kanser meydana getiriyor. Bu basit bir uyari ama binlerce insanin hayatini kurtarir.
-Zerdacal, Tanri'nin bir mucizesidir. Gunde 2-3 corba kasigi alabilmeliler. Bir tavuk corbasi yapip icine koyup ailecek yesinler mesela. Bunu bir baharat olarak kabul etsinler.
-Elma ve sogan da cok onemlidir. Mutlaka yenilmesi lazim.
BU CALISMA DUNYADA ILK Prof. Dr. Erkan Topuz, Istanbul Buyuksehir Belediyesi Baskani Kadir Topbas'in onculugunde yeni bir uygulama yapmaya hazirlandiklarini ve bu uygulamanin dunyada bir ilk oldugunu belirtti. Ozellik sigara icenleri akciger kanseri konusunda uyarmaya yonelik olan ve saglikli beslenmeyi anlatan bir takim bilgiler elektronik bilboardlarla halka verilecek. Topuz, bu uygulamayi soyle anlatti:
"20 saniyede bir 1 insan akciger kanserinden olmeye basladi. Cesitli yerlere konulacak bilboardlarla saglikli beslenmeyle ilgili bilgiler verilecek ve her 20 saniyede bir 1 insanin oldugu hatirlatilacak. Insanlar 20 saniyede bir kafasini kaldirip bakinca, bir kisinin daha eksildigini gorecek. Bu bilgiden sonra da herhalde kafasina dank edecek."

14 Aralık 2008 Pazar

Topuz’dan sarsıcı sözler


Prof. Dr. Erkan Topuz, evlerde kansere yol açan maddelere dikkat çekti. Topuz, Türkiye’de ilk kez böyle bir açıklamayı yaptığını vurgulayarak ’Bütün gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır’ diye konuştu.
Esra Ceyhan’ın Kanal D’deki programına konuk olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı. Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.Erkan Topuz, bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılardan bahsetti. "Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı."Ben gerçekleri anlatıyorum. Ama çok fazla anlatmıyorum çünkü her şey sarsılabilir Türkiye’de" diyen Topuz’un sarsıcı açıklamaları şöyle:-Evde sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşmamalılar. Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir. (Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)-Kanserle mücadele anne karnında başlıyor. Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt, bazı aşırı miktarda minareller... Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, hepsinden günde en azından 3-5 tane yesinler. Her bir renkte bir şeyler var. -Kırmızı et alsınlar gebeler haftada 2 kere. Özellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için, bebeğin daha anne rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım. -En tehlikeli yer halıdır. Halı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle halıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin. -Deterjan kullanınca muhakkak eldiven kullanın. Plastik eldiven kullanmayın, içine izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünüdür, kanserojendir. Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.-Her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz. -Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor. -Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA’yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.-Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan çok uzak duralım.-Çocuklarınıza haftada 2 kez balık çorbası içirin ama içine zerdeçal koymak suretiyle. Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı. -Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli. Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara’nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.-Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir. -Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.-Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır. -Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım. -Belki tuzcular üzülecekler ama Konya’ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye’nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü’müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.-Amerika’daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir. -En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.-Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı. Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır. -Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse. -Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok. -3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.-Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın. -Çocuklarımızı yeşil plastik sahalarda oynatmayınız. Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler. -Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.-Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır. KANSER DALGA DALGA GELİYOR Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgi ise kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymaktaydı: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer." Erkan Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye’nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.

Topuz’dan hayati bilgiler

Prof. Dr. Erkan Topuz, canlı yayında kanserle ilgili önemli bilgiler verirken, İstanbul Onkoloji Merkezi’nin dünya literatüründeki çok önemli yerine de dikkat çekti. İşte Erkan Topuz’dan hayati bilgiler....
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz artık Türkiye’de birçok insanın tanıdığı bir isim haline geldi. Zaman zaman ekranlara çıkarak bilgilerini insanlarla paylaşan ve çok hayati bilgiler veren Topuz, bugün de Esra Ceyhan’ın Kanal D’deki programına konuk oldu. Kanserle ilgili önemli bilgiler veren Prof. Dr. Topuz, bir çok bitki, meyve ve sebze gibi yiyecek içecekler hakkında da önemli uyarılarda bulundu. Özellikle yemeklerde fındıkyağı, kanola yağı ve zeytinyağının kullanılmasını tavsiye eden Erkan Topuz, beslenmeyle ilgili çeşitli uyarılarda bulundu. Zencefil’in üst solunum yolları ve miğdedeki gastrit için çok önemli olduğunun altını çizen Erkan Topuz, taze zencefil, papatya, bal ve bir dilim limon kabuğundan yapılacak çayın günde 2-3 kupa içilmesini önerdi.Aynı şekilde zerdaçal’ın da vücut için çok önemli yararları olduğunu anlatan Erkan Topuz, yemeklere, çorbalara, pilavlara konulmasını tavsiye etti. Yine keten tohumunu da yemeklere ve çorbalara koyarak tüketilmesini önerdi.Kırmızı turp, tere, lahana, karnabahar, soğan, sarımsak gibi bitkilerin yararlarını anlatan Erkan Topuz, evlerde kullanılan hazır salçalar yerine mevsiminde çıkan domateslerden ev yapımı salçalar kullanılmasını tavsiye etti. Meyve ve sebzelerin üzerlerindeki ilaçlardan arınması için elma sirkesi ile yıkanmasını öneren Erkan Topuz, tezgahlarda parlak görünen bir takım gıdaların parlatılmasında mum kullanıldığını söyledi ve elma sirkesi ile ovulması gerektiğini anlattı.Yoğurt konusunda da önemli bilgiler veren Erkan Topuz, ev yapımı yoğurdun günde yarım litre tüketilmesini tavsiye etti. Topuz, günlük sütle yapılmasını salık verdiği yoğurdun ilk mayasının da probiyotik yoğurtla yapılmasını önerdi. Taze sebze ve meyvelerin yanısıra havuçun da çok önemli bir gıda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erkan topuz, özellikle sebze ve meyvelerin kendi mevsiminde yenilmesi gerektiğini de vurguladı. Bu arada tuzsuz, işlenmemiş ayçekirdeğinin her gün bir avuç yenmesinin sağlıklı olduğunu ve içinde omega 3 bulunduğunu belirten Erkan Topuz, cevizin de omega 3 açısından önemli bir yemiş olduğunu, günde bir avuç yenmesi gerektiğini söyledi ve kabuklu yemişlerin açık değil kabuklu haliyle satın alınmasını önerdi. DÜNYANIN ÖNÜNE GEÇMİŞİZ HABERİMİZ YOK Onkoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Erkan Topuz, programda kanser araştırmaları ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler verirken önemli bir açıklama yaptı. Dünyada yalnızca 3 onkoloji merkezinde yapılan bir tedavi yöntemini yıllar önce Türkiye’de başlattıklarını söyleyen Topuz, şunları anlattı: Dünyadaki üç büyük onkoloji merkeziyle birlikte İstanbul’daki onkoloji merkezi bir çalışma başlattı. Tesadüfi olarak. Hastaların direk karnına ilaç koymak, kanser üzerine. Biz bunu 1992’den beri Türkiye’de yapıyoruz ve dünyada bunu yapan 3. ülkeyiz. Bununla da iftihar ediyoruz. Bu şu anda en iyi tedavi tarzıdır. Bunu herkes yapamaz. Amerikan Kanser Enstitüsü diyor ki ’Ancak tecrübeli yerler yapar’. İşte İstanbul Üniversitesi ne kadar büyük bir üniversite ki düşünün 1992 yılında belki de daha önce başlattı."MERKEZİ YENİLEMEK İÇİN İLLE TELEVİZYONA MI ÇIKILMALIYDI? Sonunda Türkiye için son derece hayati önem taşıyan Onkoloji Merkezi’ne, Uğur Dündar’ın Arena programında toplanan yardımlar sayesinde yeni aletler alınacak ve yenilenecek. Ancak, Erkan Topuz’un ekranlarda yaptığı uyarılar ve Uğur Dündar’ın girişimleri sonucunda bu önemli kuruma dikkat çekilebildi. Yapılan bu girişim öncesinde anlaşılan tüm dünyada da önemli ve hatırı sayılır bir yeri olan ve imkanlar zorlanarak işleyen bu merkez çok ihmal edilmiş olacak ki Erkan Topuz, dünyada bu kadar önemli bir yer teşkil eden merkezin çalışmalarını anlatırken şu dikkat çekici açıklamayı yapmadan geçemedi: "Çok önemli çalışmalara imza attığı halde hep geride kalan Ve ne yazık ki 70 bin hastanın sürküne ettiği, 7 bin yeni hastanın geldiği, herkesin omuzomuza içeriden geçtiği bu gariban enstitüde maalesef böyle de güzel çalışmalar yapılabiliyor!"
Prof.Dr.Erkan Topuz

Sağlık Bakanlığı olaya el attı


Prof. Dr. Erkan Topuz, Herbalist Ömer Coşkun’un hastaların ölümüne sebep olduğunu iddia etti ve medyayı Coşkun’un reklamını yapmakla suçladı. Yayına Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili de katılarak açıklama yaptı.
Kanal D’de yayınlanan Dobra Dobra programına katılan Prof.Dr. Erkan Topuz, "Medya Coşkun’un reklamını yapıyor. Bizim milletimiz biraz saftır. Maalesef bu adamın müşterisi daha çok artacaktır. Benim korkum verdiği su ve içine kattığı 3 tane uyduruk ilaç değil. Kurtulabilecek hastaların bu adama giderek kurtulmasına mani olmasıdır" dedi.PROF. DR. ERKAN TOPUZ’UN SAĞLIK KONULARIYLA İLGİLİ TÜM AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYIN... Bir süredir medyada çeşitli kanallarda programlara çıkan ve ’Herbalist’ olarak adlandırılan Ömer Coşkun, son olarak kızının ölümüne sebep olduğu iddiasındaki baba ile canlı yayında yaşanan kavga olayıyla gündeme gelmişti. Prof. Dr. Erkan Topuz’un, Ömer Coşkun’un ölümlere sebep olduğunu anlattı. Topuz, "Bu adam ölüme sebep olmakta. Çünkü tedavisi olabilecek, meme kanseri, yumurtalık, kolon kanseri gibi bizim yüzde 85 kurtarabileceğimiz yüzlerce hasta bu adama gitmekte ve tedaviden mahrum kalmakta" dedi. "Benim korkum, halkımıza medya inadına öncülük yaparak bu adamın reklamını yapmakta. Yoksa bu uyduruk sudan içerek kimsenin iyi olması mümkün değil" diyen Erkan Topuz, "Tabipler Birliği, Savcılar, Maliye, Sağlık Bakanlığı nerede? Bu adam her ürünü 500-600 milyona satıyor. Günde 300 tane sattığını söylüyor. Bu tür insanların büyük bir kısmı sahtekar bir kısmı ise akıl hastasıdır" diyerek ekrandan yetkililere çağrıda bulundu.Bu çağrıdan sonra Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç.Dr. Öner Odabaş, canlı yayına telefonla bağlandı. Odabaş, "Ömer Coşkun’un durumu bizim açımızdan suç duyurusu olarak algılanmış durumda basın yoluyla. Teftiş Kurulu’na intikal etmiş durumda. Bununla ilgili inceleme başlatıldı. Daha yeni ortaya çıkmış bir hadise, sanıyorum hazırlıkları yapılıyor" açıklamasını yaptı. Pakize Suda ve Müge Anlı’nın hala bir şey yapılmadığı ve bu kişinin elindeki bitkilerle kanal kanal dolaştığı sözleri üzerine Odabaş, incelemelerin uzun bir zaman aldığını söyledi. Pakize Suda’nın "Ölümler başladı hala bir şey yapılmıyor, ne bekliyorsunuz ki! Hiç olmazsa bir şekilde mani olunmuyor mu? meslekten men edilmiyor mu?" sorusu üzerine Odabaş, şu yanıtı verdi: "Suçlu bulunan kişiler adli mercilere sevk ediliyor. Gerekli cezalar veriliyor. Bakanlık olarak bize düşen bu konudaki ihbarlarda suç duyurularında üzerine gitmemizdir. Teftiş Kurulu bu konuyu ele almış ve inceleme sonucunda adli mercilere giderse tabi ki cezasız kalmayacaktır." Prof. Dr. Erkan Topuz’un canlı yayındaki şu sözleri ise bir hayli düşündürücüydü:"Sağlık Bakanlığı çok güzel bir girişim yaptı, 4-5 sene önce. Kanserde Danışma Kurulu’nu kurdu. Bu kurulun Tamamlayıcı Tıp Danışma Kurulu Başkanı da benim. Bu Coşkun beyefendinin bana soruşturması geldi, 6 ay önce. Böyle bir şey olmayacağını, bunun hiçbir işe yaramayacağını ve bir sahtekarlık olduğunu Sağlık Bakanlığı’na bildirdim. Ama hiçbir cevap almadım." Doç. Dr. Öner Danış, Topuz’un bu sözleri üzerine, "İnceleme müfettişlerimiz bu konuyu şu anda zannediyorum inceliyorlar" cevabını verdi.

Kanser hastalarına müjde !!!



Kanal D’de yayınlanan Dobra Dobra programında, kanserli hastalar için büyük bir adım atıldı. Uğur Dündar’ın önerisiyle, Onkoloji Enstitüsü direktörü Prof. Erkan Topuz’un da bulunduğu programda önemli bir kampanya başlatıldı...
Müge Anlı ve Pakize Suda’nın sunduğu programın konukları Prof. Dr. Erkan Topuz ve Uğur Dündar idi. Dün de programa konuk olan onkoloji alanındaki önemli profesörlerimizden Erkan Topuz, kanserle ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Uğur Dündar da programda bir öneride bulundu. Dündar, Onkoloji Merkezi’nin yenilenmesi için İstanbul’da büyük rantlar sağlayan yeni inşaatçılardan belli bir para alınması veya onkoloji merkezinin cihazlarının yenilenmesi şartının koyulmasını önerdi. Bu öneri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’a canlı yayında yapılan telefon bağlantısıyla iletildi. Dündar, Topbaş’a "İstanbul’da inşaat yapan firmalar var. Bunlar büyük projelere imza atıyorlar. Gökdelenler ve lüx konutlar yapıyorlar. Acaba belediye, bütün işlemleri yasal olmak kaydıyla, o firmalara ’Bu işi yaparken bir de hayır işi yapın. Onkoloji enstitüsüne şu cihazlar lazım. Burasının yenilenmesi gerekiyor. Türkiye’nin medar-ı iftihar-ı bir sağlık kurumu. Oraya şu cihazları alın’ diyebilir misiniz?" sorusunu yöneltti. Bu öneriye son derece sıcak bakan Kadir Topbaş da "Memnuniyetle derim. Bu hem iyilikseverlik bir hayır hem de toplumumuzun sağlıklı nesilleri için çok önemli. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu şekilde yardımları yapmak isteyenler olduğunu da hissediyorum. Yeter ki doğru yer ve adres olsun. Bu ülkenin sıkıntılarına da biraz el uzatmalı, herşeyi devletten beklememeli" dedi. Daha sonra Prof. Dr. Erkan Topuz’a gerekli olan para miktarı soruldu. Topuz, aşağı yukarı, eğer dört dörtlük bir yer haline getirmek iisteniyorsa, 10 milyon dolar civarında bir paraya ihtiyaç olduğunu söyledi. Böyle bir durumda merkezin dünyadaki en iyi onkoloji merkezi olacağını söyledi. Topbaş’ın cevabı ise şu oldu: "Hemen başlayalım. 50 bin YTL benden, has bahçemden. Bu bir başlangıç olsun. Hiç olmazsa belli bir noktaya kadar getirilir. Gerekirse Sağlık Bakanlığı’na da söyleriz. Buna gönülden katılırız. Çaresizlere çare olmak çok güzel bir şey"Müge Anlı, bununla ilgili bir kampanya başlatmayı önererek hem program hem de Kanal D olarak destek vereceklerinin altını çizdi.

Prof.Dr.Erkan Topuz